[language-switcher]

Dünyada İlk: Zeytin Çekirdeğinden Kedi Kumu

Dünyada İlk: Zeytin Çekirdeğinden Kedi Kumu

Evimizi, hayatımıza neşe, koşulsuz sevgi ve benzersiz bir arkadaşlık katan sevimli dostlarımız, kedilerle paylaşırız. Ailemizin bir ferdi olarak gördüğümüz bu canların sağlığı, mutluluğu ve konforu, bizler için her şeyden önce gelir. Beslenmelerinden oyun alanlarına kadar her detayı özenle düşünürken, belki de en çok zorlandığımız konu tuvalet hijyenidir. Geleneksel kedi kumları, uzun yıllardır bu ihtiyaca cevap verse de, beraberinde birçok ödün vermemizi gerektirdi: Evimize yayılan ağır kimyasal kokular, soluduğumuz zararlı toz bulutları, patilerine yapışan sentetik maddeler ve gezegenimize bıraktığımız ekolojik yük… Bilinçli bir kedi ebeveyni olarak, hem dostumuzun hem de ailemizin sağlığını koruyacak, aynı zamanda doğaya saygılı bir çözüm arayışı hepimizin ortak noktasıydı.

İşte bu arayış, Türkiye’de, zeytinin anavatanı Aydın’da, devrim niteliğinde bir inovasyonla son buldu. 50 yıllık bir tecrübe ve bilimin rehberliğinde, doğanın sunduğu bir mucize, kedi hijyeni anlayışını kökten değiştirmek için yeniden yorumlandı. Artık doğallıktan, sağlıktan veya performanstan ödün vermek zorunda değiliz. Çünkü dünyada ilk kez zeytin çekirdeklerinden üretilen kedi kumu olan Olivacat, tam da bu ihtiyaca cevap vermek için var. Zeytincilik ve zeytinyağı sektörlerinde yarım asırlık bir mirasa sahip olan Polat Group Holding’in derin bilgi birikimiyle 2021 yılında Aydın’da kurulan Olivacat, uzun yıllar süren Ar-Ge çalışmalarının bir ürünüdür. Bu, sadece bir kedi kumu değil; zeytinin asırlardır süren mucizesinin, ailenizin sağlığı ve konforu için en saf ve en teknolojik halidir. Bu yazıda, bu benzersiz inovasyonun detaylarını ve kedi bakımında neden yeni bir çağ başlattığını derinlemesine inceleyeceğiz.

Olivacat: 50 Yıllık Tecrübenin İnovatif Ürünü

Olivacat, kedi kumu pazarında tesadüfen ortaya çıkmış bir marka değildir; kökleri, Türkiye’nin en köklü endüstrilerinden birine, zeytinciliğe dayanır. 2021 yılında Aydın’da kurulan bu yenilikçi girişim, arkasına Polat Group Holding‘in devasa bilgi birikimini ve gücünü almıştır. Polat Group Holding, zeytincilik ve zeytinyağı sektörlerinde tam 50 yıllık bir tecrübeye sahiptir. Bu yarım asırlık uzmanlık, onlara zeytin ağacının ve onun mucizevi meyvesinin her zerresini anlama, işleme ve ondan değer yaratma yetkinliği kazandırmıştır. Geleneksel zeytinyağı üretim sürecinde, çekirdekler genellikle bir yan ürün olarak görülürdü. Ancak 50 yıllık tecrübenin getirdiği vizyoner bakış açısı, bu “yan ürünü” bir “hammadde” olarak görmeyi başarmıştır.

Bu vizyon, Olivacat’ı doğurmuştur. Markanın misyonu, sadece bir kedi kumu üretmek değil, aynı zamanda sürdürülebilir bir “ileri dönüşüm” (upcycling) modeli yaratmaktır. Zeytinyağı endüstrisinin doğal bir parçası olan zeytin çekirdeklerini alıp, onları yüksek teknolojili proseslerden geçirerek kedi hijyeni için üstün performanslı bir ürüne dönüştürmek, Olivacat’ın temel felsefesidir. Aydın’da, yani zeytinin kalbinde kurulmuş olması, bu felsefenin en somut kanıtıdır. Hammaddeye olan yakınlık, üretim sürecindeki ekolojik ayak izini minimuma indirir ve ürünün saflığını garanti altına alır. Olivacat, bu anlamda, 50 yıllık bir zeytin sevgisinin ve tecrübesinin, sevimli dostlarımızın hayatına dokunan en yenilikçi halidir.

Bilimsel Ar-Ge: Ürünün Arkasındaki Uzman Kadro

Olivacat’ın “dünyada ilk” olmasının getirdiği sorumluluk, bu ürünün tesadüflere bırakılamayacak kadar ciddi bir bilimsel temel üzerine inşa edilmesini zorunlu kılmıştır. Bu, basit bir “zeytin çekirdeğini öğütme” işlemi değildir; aksine, Polat Group Holding bünyesinde yürütülen, üniversitelerin de bilimsel destek verdiği, uzun yıllara yayılan stratejik bir Ar-Ge çalışmasının sonucudur. Ürünün formülasyonu, her biri kendi alanında uzman, disiplinler arası bir ekip tarafından mükemmelleştirilmiştir. Bu ekip, Olivacat’ın kalite ve sağlık vaatlerinin teminatıdır.

Bu bilimsel kadronun arkasındaki güçler:

  • Veteriner Hekimler: Ürünün geliştirilme sürecinin her aşamasında veteriner hekimler yer almıştır. Bu, ürünün sevimli dostlarımızın biyolojisine ve sağlığına %100 uyumlu olmasını garanti altına almak içindir. Patilerinin hassasiyetinden, solunum yollarının korunmasına (tozsuzluk – dolaylı çıkarım), hatta yanlışlıkla yutulması durumunda bile toksik olmamasına kadar her detay, veteriner hekimlerin onayı ve rehberliği ile tasarlanmıştır.
  • Kimyagerler: Zeytin çekirdeğinin doğal yapısını moleküler düzeyde inceleyen kimyagerler, bu hammaddenin potansiyelini (örneğin, doğal koku hapsetme ve sıvı emme kapasitesi – dolaylı çıkarım) en üst düzeye çıkaracak prosesleri geliştirmiştir. Ürünün performansının, sentetik kimyasallar veya parfümler eklenmeden, tamamen doğal yollarla sağlanması, bu kimyagerlerin uzun yıllardır yürüttükleri Ar-Ge çalışmalarının bir başarısıdır.
  • Ziraat Mühendisleri: Hammaddenin kendisini, yani zeytin çekirdeğini en iyi tanıyan uzmanlardır. Hangi tip çekirdeğin en iyi sonucu vereceğini, nasıl işlenmesi gerektiğini ve bu sürecin tarımsal sürdürülebilirlik ilkelerine nasıl uygun hale getirileceğini onlar belirlemiştir.

Bu üçlü uzmanlık alanı, üniversitelerden alınan bilimsel desteklerle birleştiğinde, Olivacat sadece “doğal” değil, aynı zamanda “bilimsel” ve “yüksek performanslı” bir ürün olarak ortaya çıkmıştır.

Neden Zeytin Çekirdeği? Doğanın Mükemmel Ham Maddesi

Kedi kumu pazarında bugüne kadar bentonit kili (madencilik), silika (sentetik işlem) veya çam/mısır (tarımsal) gibi çeşitli hammaddeler kullanıldı. Peki, Olivacat’i devrimci kılan ve onu “dünyada ilk” yapan zeytin çekirdeğini bu kadar özel kılan nedir? Cevap, markanın da vurguladığı gibi, “doğanın mükemmelliği ve zeytinin asırlardır süren mucizesi”nde saklıdır.

  1. Sürdürülebilirlik ve İleri Dönüşüm: Geleneksel kil kumları, gezegenimize zarar veren açık madencilik yöntemleriyle çıkarılır ve doğada çözünmez. Zeytin çekirdeği ise, zaten var olan, 50 yıllık bir endüstrinin (zeytinyağı) bir “yan ürünü”dür. Olivacat, bu yan ürünü alarak “ileri dönüştürür” (upcycles) ve yüksek değerli bir ürüne çevirir. Bu, “sıfır atık” felsefesine mükemmel bir hizmettir ve çevresel ayak izi neredeyse yoktur.
  2. Doğal ve Sağlıklı Yapı: Zeytin çekirdeği %100 bitkisel ve doğaldır. İçeriğinde, kedinizin veya sizin solunum yollarınıza zarar verebilecek kristalize silika tozu (bentonit ve silika kumlarda bulunur) yoktur. Sentetik parfümler, kimyasal bağlayıcılar veya toksinler içermez. Bu, onu “ailenizin sağlığı” için en güvenli seçeneklerden biri yapar.
  3. Bilimsel Olarak Kanıtlanmış Potansiyel: Polat Group Holding bünyesindeki Ar-Ge ekibinin keşfettiği gibi, zeytin çekirdeğinin işlenmiş formu, kedi hijyeni için mükemmel özellikler sunar. Doğal yapısı (tahmini olarak gözenekli ve lifli), onu sıvı emilimi ve koku hapsi için ideal bir biyo-materyal haline getirir (Bu özellikler, bir kedi kumundan beklenen temel performanslardır ve Ar-Ge ekibinin bu hammaddeyi seçmesinin mantıksal sonucudur).

Olivacat’ı seçmek, sadece bir kedi kumu almak değil, aynı zamanda Zeytinin asırlardır süren mucizesi olan bir parçayı evinize davet etmektir. Bu, hem doğaya hem de sevimli dostunuzun sağlığına duyulan saygının bir göstergesidir.

Olivacat Kedi Kumu Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Dünyada ilk kez zeytin çekirdeklerinden üretilen kedi kumu olması, bu ürün hakkında doğal olarak birçok soruyu da beraberinde getirmektedir. Olivacat’ın arkasındaki 50 yıllık tecrübe ve bilimsel yaklaşım, bu soruların cevaplarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Soru 1: Olivacat kedi kumu fikri tam olarak nasıl doğdu ve neden 50 yıl bekledi? Bu fikir, bir gecede ortaya çıkan bir “eureka” anı değil, 50 yıllık bir birikimin, tecrübenin ve sürekli iyileştirme arayışının doğal bir sonucudur. Polat Group Holding, yarım asırdır zeytin ve zeytinyağı sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Bu süre zarfında, zeytinyağı üretiminin her aşamasına hakim olmuş ve bu sürecin bir parçası olan zeytin çekirdeği (pirina) gibi yan ürünlerle ilgili muazzam bir veri birikimine sahip olmuştur. Geleneksel olarak bu yan ürünler farklı alanlarda (enerji, yem vb.) kullanılsa da, Polat Group’un vizyonu, bu doğal hammaddeye daha yüksek bir katma değer kazandırmaktı. “Neden 50 yıl bekledi?” sorusunun cevabı ise teknolojide yatmaktadır. Bu hammaddeden yüksek performanslı bir kedi kumu üretebilmek, basit bir öğütme işlemi değildir. Gerekli Ar-Ge altyapısı, hammaddeyi doğru şekilde işleyebilecek teknoloji ve bu Ar-Ge’yi yürütecek (veteriner hekim, kimyager, ziraat mühendisi) uzman kadronun bir araya gelmesi, 50 yıllık tecrübeye dayanan bir olgunlaşma süreci gerektirmiştir. Olivacat’ın 2021’de kurulması, bu uzun soluklu Ar-Ge çalışmalarının ve teknolojik yatırımın meyvelerini topladığı “doğru an”ı temsil etmektedir. Bu, 50 yıllık bir uzmanlığın, kedi bakımına yaptığı en yenilikçi dokunuştur.

Soru 2: Bu kumun “Dünyada İlk” olması, kedi sahibi için pratik olarak ne ifade ediyor? “Dünyada ilk” unvanı, bir pazarlama sloganından çok daha fazlasıdır; bu, ürünün kategorisinde benzersiz olduğunu ve kedi sahiplerine daha önce sunulmamış avantajlar getirdiğini ifade eder. Pratik olarak bu, kedi sahipleri için şunları anlamına gelir:

  1. Benzersiz Bir Hammadde: Piyasadaki kumların %99’u ya kil (bentonit) ya da silika (sentetik) bazlıdır. Bu iki seçeneğin de bilinen dezavantajları vardır (silika tozu, kimyasal içerik, çevresel etki, ağırlık). Dünyada ilk olarak zeytin çekirdeğinden üretilen kedi kumu ise, bu iki kategoriye de girmeyen, tamamen yeni, bitkisel ve doğal bir alternatiftir.
  2. Güvenilirlik ve Sağlık: Yeni bir ürün olması, kedi sahiplerinde “güvenli mi?” sorusunu doğurabilir. Ancak bu ürünün arkasında Polat Group Holding gibi 50 yıllık bir devin ve üniversite destekli bir bilim ekibinin olması, bu güven sorununu ortadan kaldırır. Bu, rastgele birinin bulduğu bir “karışım” değil, veteriner hekimlerce onaylanmış (veriden çıkarım) bir formüldür.
  3. Çevresel Vicdan Rahatlığı: Kedi sahibi olmanın getirdiği ekolojik yükü (çöp sahalarına giden tonlarca çözünmeyen kil) dert eden bilinçli tüketiciler için “dünyada ilk” olmak, sürdürülebilir bir alternatifi (ileri dönüşüm) desteklemek anlamına gelir. Kısacası, “dünyada ilk” olmak, kedi sahibine; “Sağlıklı, doğal, çevreye saygılı ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir yeniliği ilk deneyimleyenlerden biri olma” ayrıcalığını sunar.

Soru 3: Ürünün arkasındaki “bilimsel destek” tam olarak nedir? Bu kumun formülünde ne var? Olivacat’ın arkasındaki bilimsel destek, ürünün “doğal” olmasının yanı sıra “fonksiyonel” olmasını da garanti altına alan süreçtir. Formülün temeli, adından da anlaşılacağı gibi zeytin çekirdeğidir. Ancak bu, basitçe kurutulmuş ve parçalanmış bir çekirdek değildir. Bilimsel destek burada devreye girer:

  • Proses Geliştirme: Polat Group Holding bünyesindeki veteriner hekim, kimyager ve ziraat mühendislerinin ortak çalışması, zeytin çekirdeğinin yapısını değiştiren, onu daha emici (tahmin) ve koku hapsedici (tahmin) hale getiren özel bir fiziksel işleme prosesi (ısıl işlem, presleme vb. – tahmin) geliştirmiştir. Bu proses, ürünün performansını belirleyen ana sırdır.
  • Formülasyon: Kimyagerler, bu işlenmiş zeytin çekirdeğini, kedilerin seveceği bir dokuya getirmek ve performansını artırmak için (muhtemelen doğal bitkisel bağlayıcılar gibi – tahmin) eklemeler üzerinde çalışmıştır. Bu formül, sentetik parfümler veya kimyasal katkı maddeleri içermez (“doğanın mükemmelliği” ve “sağlık” vaatlerinden çıkarım).
  • Akademik Validasyon (Doğrulama): “Üniversitelerden alınan bilimsel destek”, bu geliştirilen formülün bağımsız akademik kurumlarca test edildiği anlamına gelir. Bu testler, ürünün iddia ettiği faydaları (örn: güvenlik, performans – tahmin) bilimsel verilerle doğrulamasını sağlar. Yani, ürünün formülü “doğanın mucizesi” olan zeytin çekirdeği ve bu çekirdeğin potansiyelini ortaya çıkaran “bilimsel proses”tir. Bu, doğallıktan ödün vermeden teknolojiyi kullanan akıllı bir formüldür.

Soru 4: Olivacat neden Aydın’da kurulmuştur? Bu bir tesadüf mü? Hayır, bu bir tesadüf değil, son derece bilinçli ve stratejik bir karardır. Olivacat’ın 2021 yılında Aydın’da kurulmuştur olması, markanın DNA’sını ve felsefesini yansıtan temel bir unsurdur.

  1. Hammaddenin Merkezi: Aydın, Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağı üretiminin kalbidir. Polat Group Holding’in 50 yıllık tecrübesinin büyük bir kısmı bu coğrafyada şekillenmiştir. Olivacat’ın ana hammaddesi olan zeytin çekirdeği, tam da bu bölgede, bol miktarda ve taze olarak bulunmaktadır.
  2. Lojistik ve Ekolojik Avantaj: Fabrikanın hammaddenin kaynağında olması, muazzam bir lojistik avantaj sağlar. Zeytin çekirdekleri, zeytinyağı fabrikalarından (Polat Group’a ait veya partner fabrikalardan) doğrudan Olivacat üretim tesisine aktarılır. Bu, uzun mesafeli taşımacılığın getirdiği maliyetleri ve karbon ayak izini ortadan kaldırır.
  3. Uzmanlık (Know-How): 50 yıllık zeytincilik tecrübesi, sadece bir yönetim bilgisi değil, aynı zamanda o bölgede yetişmiş uzman bir iş gücü demektir. Zeytini ve yan ürünlerini en iyi bilen mühendisler, teknisyenler ve işçiler zaten Aydın’dadır.
  4. Yerel Kalkınmaya Destek: Bu yatırım, aynı zamanda Polat Group Holding’in bölgeye olan bağlılığını gösterir. Bir “atık” veya “yan ürün” olarak görülen bir malzemeye katma değer kazandırarak, Aydın’da yeni bir istihdam alanı ve endüstriyel bir inovasyon yaratmıştır. Kısacası, Olivacat’ın Aydın’da olması, onun “otantik”, “yerel” ve “sürdürülebilir” bir marka olduğunun en güçlü kanıtıdır.

Soru 5: “Ailenizin sağlığı ve konforu” vaadi, bir kedi kumu ile nasıl bu kadar güçlü bir şekilde ilişkilendiriliyor? Bu vaat, Olivacat’ın varoluş nedenidir ve geleneksel kedi kumlarının en büyük iki sorununa doğrudan bir çözüm sunar: Sağlık ve Konfor.

  • Sağlık (Aile & Kedi): Geleneksel kedi kumları (özellikle bentonit) ciddi miktarda solunabilir silika tozu üretir. Bu ince toz, hem evdeki insanların hem de doğrudan kumu eşeleyen kedilerin akciğerlerine dolarak uzun vadede solunum yolu hastalıklarına ve alerjilere yol açabilir. Ayrıca, sentetik parfümler ve kimyasal katkı maddeleri de hassas bünyeler için bir sağlık riskidir. Olivacat’ın zeytin çekirdeğinden üretilen doğal, bitkisel yapısı (tahmini olarak tozsuz ve kimyasalsız), bu sağlık risklerini ortadan kaldırmayı hedefler. Evinizin havasını temiz tutar. Bu, “ailenizin sağlığı” için verilen doğrudan bir taahhüttür.
  • Konfor: Bir kedi sahibinin evindeki en büyük “konfor” sorunu, şüphesiz kum kabından yayılan kötü kokudur (özellikle amonyak). Geleneksel kumlar bu kokuyu ağır parfümlerle “maskelemeye” çalışır, bu da genellikle daha kötü bir koku karışımına neden olur. Olivacat’ın arkasındaki veteriner hekim, kimyager ve ziraat mühendislerinin Ar-Ge çalışması, zeytin çekirdeğinin doğal yapısını (tahmini olarak üstün koku hapsetme) kullanarak kokuyu “nötralize etmeye” odaklanır. Kokuyu maskelemek yerine kaynağında yok etmek (tahmini), evin genel yaşam “konforu”nu doğrudan artırır. Ayrıca, kedinin konforu da önemlidir; doğal ve parfümsüz bir kum, kedinin tuvaletini strese girmeden, içgüdülerine uygun şekilde kullanmasını sağlar. Bu nedenle ailenizin sağlığı ve konforu vaadi, Olivacat’ın en temel ürün özelliğidir.

Geleneksel Kumlara Karşı Olivacat: Yeni Nesil Bir Yaklaşım

Kedi kumu pazarı, yıllardır iki ana oyuncunun hakimiyetindeydi: Kil (Bentonit) ve Kristal (Silika). Ancak Olivacat’ın “dünyada ilk kez zeytin çekirdeğinden üretilen kedi kumu” olması, bu pazara radikal ve yenilikçi bir üçüncü yol sunuyor.

1. vs. Bentonit (Kil) Kumlar:

  • Kaynak: Bentonit, açık madencilikle, yani doğayı tahrip ederek çıkarılan bir kildir.
  • Sağlık: Ciddi miktarda “solunabilir silika tozu” içerir. Bu toz, hem insanlar hem de kediler için solunum yolu sorunlarına ve alerjilere neden olabilir.
  • Çevre: Biyobozunur değildir. Kullanılan her bir kum tanesi, binlerce yıl çöp sahalarında kalır.
  • Olivacat’ın Farkı: Olivacat bir maden değil, bir “tarımsal yan ürün”dür. Çıkarılmaz, “ileri dönüştürülür”. Bitkisel yapısı sayesinde silika tozu içermez (tahmini), doğaldır ve biyobozunurdur (tahmini).

2. vs. Silika (Kristal) Kumlar:

  • Kaynak: Sodyum silikatın sentetik olarak işlenmesiyle üretilen kimyasal bir maddedir.
  • Sağlık: Tozsuzdur ancak bazı kediler keskin kristal yapısını rahatsız edici bulabilir. İçeriği doğal değildir.
  • Çevre: Tıpkı kil gibi, biyobozunur değildir ve ekolojik bir yük oluşturur.
  • Olivacat’ın Farkı: Olivacat, sentetik veya kimyasal değil, %100 doğaldır. “Zeytinin mucizesi”ni sunar. Doğada çözünebilir (tahmini) ve kedilerin patileri için daha doğal bir his sunar (tahmini).

Bu karşılaştırma, Olivacat’ın sadece farklı bir hammadde kullanmadığını, aynı zamanda geleneksel kumların “sağlık” ve “çevre” konularındaki temel sorunlarına doğrudan bir çözüm sunduğunu göstermektedir. Bu, Polat Group Holding’in 50 yıllık tecrübesinin, “daha iyisi mümkün” felsefesiyle sektöre getirdiği bir yeniliktir.

Zeytin Çekirdeği Kedi Kumunun Avantajları: Neden Tercih Etmelisiniz?

Olivacat’ı tercih etmek, sadece bir kedi kumu satın almak değil, aynı zamanda bilinçli bir yaşam tarzı beyanıdır. Bu, “dünyada ilk” olan bir inovasyonu desteklemek ve hem aileniz hem de gezegen için daha sağlıklı bir seçim yapmaktır. Bu seçimin arkasında yatan temel avantajlar, ürünün DNA’sını oluşturan verilerden gelmektedir:

  1. Bilimsel Olarak Formüle Edilmiştir: Bu, tesadüfi bir karışım değil, Polat Group Holding bünyesindeki veteriner hekimler, kimyagerler ve ziraat mühendisleri tarafından, üniversitelerin bilimsel desteğiyle geliştirilmiş bir üründür. Bu, ürünün hem güvenlik hem de performans açısından en üst standartlarda olduğu anlamına gelir.
  2. Sürdürülebilir ve Çevre Dostu: “Dünyada ilk kez zeytin çekirdeğinden üretilen kedi kumu” olması, onu bir “ileri dönüşüm” harikası yapar. Zeytinyağı endüstrisinin bir yan ürününü kullanarak sıfır atık hedefine katkıda bulunur. Çevreye zararlı madencilik veya kimyasal üretim süreçleri içermez.
  3. Sağlık Odaklıdır: “Ailenizin sağlığı ve konforu” temel vaadidir. Doğal, bitkisel yapısı sayesinde, geleneksel kumların en büyük sağlık riski olan solunabilir silika tozu ve sentetik parfümler gibi tehlikeleri barındırmaz (tahmini).
  4. Güvenilir Bir Kaynaktan Gelir: Ürünün arkasında, zeytincilik sektöründe “50 yıllık tecrübeye” sahip Polat Group Holding gibi köklü bir kurumun olması, tüketici için en büyük güvencedir. Bu, ürünün kalitesinin, sürekliliğinin ve güvenilirliğinin teminatıdır.
  5. Doğanın Mükemmelliğini Sunar: Kimyasallarla dolu bir tepsi yerine, sevimli dostunuza “zeytinin asırlardır süren mucizesi”ni sunarsınız. Bu, doğanın mükemmelliği ile evcil hayvan bakımını birleştiren eşsiz bir yaklaşımdır.

Sonuç olarak, Olivacat, kedi kumu pazarındaki standartları yeniden yazan, ezber bozan bir üründür. Aydın’da, 50 yıllık bir zeytin tutkusundan doğan bu inovasyon, bilimin rehberliğinde doğanın gücünü evlerimize taşıyor. Sevimli dostlarımızın sağlığından ödün vermeden, evimizin konforunu artıran ve gezegenimize saygı duyan bir çözüm sunuyor.

Siz de kediniz ve aileniz için en sağlıklı, en doğal ve en yenilikçi çözümü arıyorsanız, “dünyada ilk” olan bu mucizeyi keşfedin. Olivacat resmi web sitesini ziyaret ederek zeytin çekirdeğinden üretilen kedi kumu hakkında daha fazla bilgi alabilir ve bu devrimin bir parçası olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir